Serik'te kalifiye çoban ihtiyacını gidermek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü, Türkiye İş Kurumu (İŞ-KUR), Ziraat Odası Başkanlığı işbirliğiyle 'Sürü yönetimi' kursu açıldı.
Sürü yönetimi elemanı olan ve sürü yönetimi elemanı olmaya aday olan 16-40 yaş arası çobanlara yönelik düzenlenecek kurs 120 saat süreyle 3 hafta sürecek. 'Sürü Yönetimi Elemanı Benim' projesiyle ilgili olarak katılımcılara bilgi veren İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Çömezoğlu başlatılan eğitim programlarının hem istihdama hem de küçükbaş hayvancılığın verimli ve kaliteli bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Teorik ve uygulamalı olarak verilecek eğitimlerde çobanlara, koyun ve keçi barınağı kurabilme, koyun ve keçi ırkını seçebilme, küçükbaş hayvanları besleme ve bakımını yapabilme, bulaşıcı hastalıklara karşı koruyabilme konularında eğitim verilecek. 108 kişinin başvurduğu kursa 20 ve 25'er kişilik gruplardan oluşan 2 grup katılacak.
Eğitimler veteriner hekimler ve ziraat mühendislerince verilecek. Başvurduğu halde kantenjan sınırından dolayı katılamayan vatandaşlar ileri bir zamanda başka bir kurs düzenlendiği taktirde bu kursa katılacak. Eğitimler 14 Nisan ve 21 Nisan tarihlerinde başlayacak. Kursa katılan kişilere aldığı eğitimlerin karşılığında mesleki geçerliliği olan sertifikalar verilecek ve çeşitli program ve projelerden yararlanması için öncelik sağlanacak. Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı sertifikalı sürü yönetimi elemanı çalıştırdığını belgeleyen ve 250 küçükbaş hayvan varlığı olan işletmelere yıllık destekleme yapılacak. Kursiyerlere ise kursa katıldıkları her iş günü için İŞKUR tarafından maddi destek sağlanacak ve sertifika sahibi sürü yönetim elemanlarına yıllık 5.000 TL destekleme sağlanacak.
Törende konuşan Antalya Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, bugün çobanlığın adının yeniden konulmakta olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında çobanların hak ve menfaatlerinin sürü yönetimi elemanı adı altında yeniden değerlendirmeye alınacağını ifade etti. Sivil toplum örgütleri olarak hep birlikte hareket edeceklerini bu hak arayışının içerisinde yer alacaklarını belirten Öztürk Türkiye'nin kırmızı et üretimindeki sıkıntısının küçükbaş yetiştiricisine verilecek önemle aşılacağını düşündüğünü kaydetti.
