KALKINMA Bakanı Cevdet Yılmaz, Akdeniz Üniversitesi'nde (AÜ) yeni akademik yılın ilk dersini verdi, üniversitelerin düşünce ve inanç hürriyetinin olduğu, herkesin kendi inancını ve düşüncesini özgür bir şekilde yaşayacağı ortamlar olduğunu söyledi. Bakan Yılmaz, "Özgür bir ortam olmadan yenilik olmaz" dedi.

AÜ'nün yeni Akademik Yıl'ı, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın '10. Kalkınma Planı ve Antalya'nın Potansiyelleri' konulu ilk dersiyle başladı. Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleşen ilk ders öncesi AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ve öğretim üyeleri kampüs içindeki Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

Bakan Cevdet Yılmaz'ın konuşacağı salonda yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Salona giren her öğrenci, özel güvenlik görevlileri tarafından aranarak içeri alındı. Antalya Valisi Muammer Türker, AK Parti Milletvekili Sadık Badak, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ve Antalya protokolünün de katıldığı ilk ders töreninde salonda bulunan koruma görevlileri de olası yumurtalı protestoya karşı şemsiye taşıdı.

 

'REHAVET YOK'

Bakan Yılmaz, AÜ'nün ilk dersinde Türkiye'nin son 10 yılda ekonomik atılımlar, ihracat artışı ve güçlü mali yapı gibi önemli başarılar sağladığını kaydetti. Bunun yansımalarını sosyal politikalar ve dış politikalarda yansımalarının hep beraber görüldüğünü kaydeden Bakan Cevdet Yılmaz, "Bütün bu başarılar bizi rehavete sevk etmemeli. Reform, dönüşüm ve değişim sürecine devam etmemiz gerekiyor. İkinci bir atılıma, sıçramaya ihtiyaç var" dedi.

Bunun hükümet tarafından bir çok politika dokümanında da açık şekilde ortaya konduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, Türkiye'nin temel ihraç pazarı olan Avrupa Birliği ülkelerinde 2008 yılında başlayan ve etkileri hala devam eden küresel mali kriz ve Ortadoğu'da yaşanan siyasi kriz ortamında büyümeye devam eden az sayıda ülkelerden biri olmayı başardığını söyledi. Bu riskli ortamda dahi yakalanan başarının yeterli olmadığını belirten Bakan Cevdet Yılmaz, "Bizim iddialı hedeflerimiz var. Cumhuriyet'in 100'üncü yılına çok daha farklı bir ülke olarak girmek istiyoruz" diye konuştu.

 

2023'DE KİŞİ BAŞI 25 BİN DOLAR

Türkiye'nin sağladığı gelişmelerle şu anda üst orta gelir grubunda bir ülke olduğunu anlatan Kalkınma Bakanı Yılmaz, amacın Türkiye'nin yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmek olduğunu söyledi. Bu noktada kritik eşiği 13 bin dolar kişi başına gelir olduğunu belirten Bakan Yılmaz, "Biz bunu sağlama gayreti içindeyiz" dedi ve 2023 yılı için hedefin kişi başına 25 bin dolar olarak açıkladı.

 

1'İNCİ EKSEN NİTELİKLİ İNSAN

Bakan Yılmaz, hedefleri gerçekleştirmek için ortaya koyduğu ikinci atılım ve reform dönemine öncülük etmesi amacıyla hazırlanan 10'uncu 5 yıllık kalkınma planının altını çizdi. Plan hazırlıklarının 2 yıl sürdüğünü ve 20 binin üzerinde katılımcının bu süreçte yer aldığını aktaran Bakan Yılmaz, "4 tane eksen belirledik. Birinci eksen 'nitelikli insan, güçlü toplum'. İlk defa bir plana ekonomik boyutla değil sosyal boyutla başladık. Tesadüfen değil, artık insan kaynağı en stratejik unsur haline gelmiş durumda" diye konuştu.

Türkiye'nin doğal kaynaklarla büyüyebilecek bir ülke olmadığını sadece enerji konusunda 60 milyar dolar civarında ithalat yapıldığını kaydeden Bakan Yılmaz, "Bizim en büyük sermayemiz nitelikli, donanımlı insan kaynağımız. İnsan için, insanla beraber bir kalkınma. Odağında insan olan, insan odaklı bir kalkınma anlayışını savunuyoruz" diye konuştu.

 

ÜNİVERSİTELER İÇİN 'FEDA OLSUN'

Bu noktada üniversitelerin birer kalkınma kurumu olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, şunları söyledi:"Üniversiteler için her türlü fedakarlığı yapmaya çalışıyoruz. Son 5 yılda sadece AÜ'ye gönderilen yatırım ödeneği 260 milyon TL'nin üzerinde. Gelecek yıl için verdiğimiz yatırım ödeneği 70 milyon TL. Bu büyük fedakarlık. Toplamına baktığımız zaman 2015 yılı 3.9 milyar TL yatırım ödeneği ayırdık. Yıl içi ek ödeneklere 4 milyarı rahat geçebileceğini söyleyebilirim. Personel harcamaları çok daha büyük boyutlara ulaşıyor. Sadece, son düzenlemenin yıllık maliyeti 1.1 milyar TL. 'Feda olsun' diyoruz, ülkemizin geleceği kalkınma adına bunu fazlasıyla geri döneceğine yürekten inanıyoruz."

Bakan Yılmaz, Kalkınma Planı'nda 'yenilikçi üretim istikrarlı büyüme' olarak ifade edilen eksende ise Türkiye'nin artık bilgi ve teknoloji içeriği olan, katma değeri daha yüksek ekonomik yapının kurulmasının temel meselesi olduğunu anlattı. Bu kapsamda Ar-Ge merkezlerine muazzam yatırımlar yaptıklarını kaydeden Bakan Yılmaz, "Şimdi bunları akademik değere dönüştürme zamanı. Araştırma merkezlerinin özel sektörle yoğun çalışması, 7 gün 24 saat bu merkezlerin çalışmasını öngören bir yapıyı ülkemizin gündemine getiriyoruz. Bu kadar tartışma içinde hak ettiği kadar anlatılamadı ama önümüzdeki dönemde yaşayarak hayata geçireceğiz. Araştırma merkezlerini daha dinamik hale getireceğiz. Çok daha sürdürülebilir birimler haline getireceğiz" diye konuştu.

Bakan Yılmaz, böylesi bir ortamda küresel düzeyde rekabet gücü elde etmek için asıl değerin kimsenin yapamadığını yapmak, farklılığı ortaya koymak olduğunu dile getirdi. Kalkınma Bakanı şöyle konuştu:  "Üniversite farklıların olduğu bir ortam olmak durumunda. Düşünce hürriyetinin olduğu, inanç hürriyetinin olduğu, herkesin kendi inancını ve düşüncesinin özgür bir şekilde yaşadığı ve ifade ettiği ortamlar olmak durumunda. Şiddetten uzak bir şekilde elbette ki. Yenilik diyorsak, girişimcilik, teknoloji diyorsak özgürlük olmadan bunlar olmaz. Özgür bir ortam olmadan yenilik olmaz. Dolayısıyla farklılaşacağız, özgür bir ortamda bu farklılarımızın yaşayıp bunlardan yenilikler üreteceğiz. Geleceğe dönük yeni yeni fikirler üreteceğiz. Elbette farklılıklar içinde birliği sağlayarak. Temel hedeflerde birleşerek değere dönüştürmek zorundayız."

 

KALİTELİ İNSAN VURGUSU

Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ise açılış konuşmasında küresel güç adayları arasında gösterilen Türkiye'nin bugün önünü açacak değerlerin başında kaliteli insan yetiştirmenin geldiğini söyledi. Bu noktada üniversitelerin sorumluluğunun büyük olduğunu dile getiren Kurtcephe, "Biz bu milletin önünü açmak, bununla yetinmeyip bizi kardeş, ağabey ve zalimin karşısına dikilecek yakını gören 3 milyar insan dünyasının bizden beklentilerine cevap verebilmek gibi ağır bir görevi bize yüklemiş durumda" diye konuştu.

 

HATIRLI KİŞİLER ARADA

Bu görevin kendilerini çalışmakla mükellef kıldığını kaydeden Prof. Dr. Kurtcephe, AÜ'nün bugün yurtdışına beyin göçünü tersine çeviren bir üniversite olduğunu belirterek "Birçok değerli bilim insanı bize gelmek için araya tanıdığımız hatırlı insan koyuyor. 62 tane çok değerli bilim insanının bizimle çalışıyor olması ülkemiz ve üniversitemiz için büyük kazançtır" dedi.

 

ZAM TEŞEKKÜRÜ

Prof. Dr İsrafil Kurtcephe konuşmasında akademik kadrolarının maaşlarında yapılan iyileştirme için Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da ayrıca teşekkür etti.


Editör: Haber Merkezi