ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) eski hizmet binası, gökkuşağını andıran görünümüyle kültür ve sanat merkezine dönüştürüldü.

ATSO'nun Cengiz Toytunç Caddesi üzerindeki eski hizmet binası, büyük ilgi çeken gökkuşağı renkleriyle, Suna- İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nin de mimarı Sinan Gedim'in tasarımıyla kültür ve sanat merkezine dönüştürüldü. Kent merkezinde yeni bir cazibe merkezi olan Antalya Kültür Sanat, yarın 2 ayrı sergiyle kapılarını sanatseverlere açıyor. ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı'nın çatısı altında hayata geçirilen Antalya Kültür Sanat'ın kapıları, ilk olarak gazetecilere açıldı. Antalya Kültür Sanat'ın tanıtımı, ATSO Başkanı Davut Çetin, ATSO Meclis Başkanı İzzet Bayar, mimar Sinan Gedim, Suna- İnan Kıraç Vakfı Genel Müdürü Özalp Birol ve ATSO yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

 

KÜLTÜR VE SANAT ODAKLI GELİŞME

Antalya için yeni bir cazibe merkezi oluşturduklarını belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalyalılar ve yabancı konukları sanatın ve kültürün farklı renkleriyle buluşturacak olmanın sevinç ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Merkezin adının 'Antalya Kültür Sanat' olarak belirlendiğini belirten Davut Çetin, eski hizmet binasını, gelir getirici projelere dönüştürmek, satmak, kiraya vermek, bir iş merkezi, AVM veya dershane yapmak yerine kültür ve sanat kurumunu tercih ettiklerini kaydetti. Antalya'nın kültür ve sanat odaklı gelişmeye ihtiyacı olduğunu anlatan Davut Çetin, "Kültür ve sanata daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor, çünkü kültüre yatırım öncelikle kentsel yaşam kalitesini yükseltiyor" dedi.

 

ÇEKİM MERKEZİ

Antalya'nın kültür turizmi açısından çekim merkezine dönüşmesini, turizmi 12 aya yaymayı hedeflediklerini kaydeden Çetin, yabancı turistin kent merkezine hemen hiç uğramaması, bu durumda turizm ve ticaretin de gelişmediği yönündeki sorunlara dikkat çekti. Bu nedenle kentin yeni ve farklı cazibe alanlarına, daha canlı bir sosyal ve kültürel yaşama ihtiyacı olduğunu belirten Çetin, "Antalya'da 12 ay boyunca iyi vakit geçirilmesine yönelik yeni kültürel mekânların yaratılması, kültür ve sanat etkinliklerinin sayısının ve çeşidinin artırılması, kültür turizminin gelişimi açısından önem taşıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı Antalya Kültür Sanat'ın temellerini attık ve şimdi onu halkımızla buluşturmaya hazırlanıyoruz" dedi.

 

BUDAK'I UNUTMADI

Burada eğitim hizmeti verileceğini de belirten Çetin, 14 yaş altındaki çocukların ücretsiz, daha üst yaştaki öğrencilerinse indirimli gezebileceğini kaydetti. Çetin, bu çatı altında düzenlenecek atölyeler, etkinlikler ve oluşturulacak burs programları aracılığıyla gelecek nesillerin ufkunu geliştirmeyi, onlara kültürel bir vizyon sunmayı çok önemsediklerini dile getirdi. Başlangıçta yalnızca bir hayal olan Antalya Kültür Sanat'ı hayata geçirmek üzere kolları sıvayan ilk kişinin, başkanlığı devraldığı Çetin Osman Budak olduğunu belirten Davut Çetin, CHP'den Antalya milletvekili seçilen Budak'a ve ATSO meclis üyelerine teşekkür etti.

 

SUNA-İNAN KIRAÇ VAKFI İLE PROTOKOL

Merkezin oluşumunda büyük destek veren işadamı İnan Kıraç'a da teşekkür eden Davut Çetin, Antalya Kültür Sanat fikrinin filizlendiği ilk günden bu yana tüm aşamalarda desteğini hiç esirgemediğini söyledi. Burada açılışı yapılan uluslararası sergilerin Suna-İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nin katkıları, onların titizliği ve kalite algılarıyla hayata geçirildiğini anlatan Çetin, "Suna-İnan Kıraç Vakfı, imzaladığımız protokol gereği 10 yıl boyunca bize sanat danışmanlığı yapmaya devam edecek" dedi.

 

DÜNYA ŞÖHRETLERİNİN FOTOĞRAFÇISI

Antalya Kültür Sanat'ın resmi açılışı öncesi açılan iki hazırlık sergisi, 31 Temmuz'dan 6 Eylül'e kadar sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Dünya şöhretlerinin fotoğrafçısı Cecil Beaton'ın Sotheby's arşivinden derlenen 'Portreler' başlıklı sergi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi işbirliğiyle düzenleniyor. Sergi, Beaton'ın 1920'lerden 70'lere kadar fotoğrafladığı Elizabeth Taylor, Marilyn Monroe, Coco Chanel, Salvador Dali, Gary Cooper, Winston Churchill, Jean Paul Sartre, Colette, Audrey Hepburn, Alberto Giacometti ve Rudolf Nureyev gibi ünlü isimlerin portrelerinden oluşuyor.

 

1700'LÜ YILLARDA ANTALYA

Antalya Kültür Sanat'ın diğer ön açılış sergisi ise 18'inci yüzyıl ressamlarından Luigi Mayer'in Antalya ve Akdeniz havzasındaki mimari kalıntılar ile gündelik hayatı betimleyen gravürlerinden oluşuyor. Sanatçının, 1776- 1792 yılları arasında İstanbul'da görev yapan İngiltere Büyükelçisi Sir Robert Ainslie ile birlikte katıldığı Anadolu'daki arkeoloji gezilerinde resmettiği gravürler, Antalya'nın ve bölgenin tarihinden kesitleri gözler önüne seriyor.

 

RESMİ AÇILIŞTA PİCASSO VE ARA GÜLER

Antalya Kültür Sanat'ın resmi açılışı ise Eylül ayında olacak. Merkez, eylülden itibaren Picasso'nun orijinal eserlerinden oluşan bir sergiye evsahipliği yapılacak. Eşzamanlı olarak, büyük usta Ara Güler'in arşivinden seçilen Antalya ve çevresinin fotoğrafları da sergilenecek. Mart 2016'da ise Andy Warhol'un eserleri gelecek. Antalya Kültür Sanat, tüm yıl boyunca kapılarını ziyaretçilere açık tutacak. Yalnızca pazartesi günleri kapalı olacak ve diğer günler 10.00-19.00 saatleri arasında gezilebilecek. Perşembe günleri saat 21.00'e kadar açık kalacak.

 

KÜLTÜR VE SANATA FARKLI BİR BOYUT

Bu yatırımın kültürel ve sanatsal gelişmelere farklı bir boyut kazandıracağını belirten Suna İnan Kıraç Vakfı Genel Müdürü Özalp Birol, Antalya Kültür ve Sanat'ın hem dünya hem de ulusal sanatımızından nitelikli örneklerle kentin kültürel sanatsal yaşamına yeni ışıklar tutacağını söyledi. Antalya Kültür Sanat'ın gelişimi, oturması yönünde yönünde sabırlı olunmasını tavsiye eden Birol, "ATSO yönetimi çok önemli bir iş yapmıştır. Kültür sanat alanında Türkiye, dünya ölçeğinde bayrak göstermiştir" dedi.

Birol, eylüldeki resmi açılışta Picasso'nun İspanya Malaga'dan doğduğu ve müzeye dönüştürülen evden özgün baskı resimler, gravürler ve seramiklerden oluşan özel sergisinin son derece hoş ve nitelikli bir sergi olacağını kaydetti.

 

RENKLERİN SIRRINI ANLATTI

Binanın dış cephesini gökkuşağı renkleriyle süsleyen mimar Sinan Gedim, renklerin sırrını da açıkladı. Binanın renkli dış cephesinin Antalya'dan Türkiye'ye bir mesaj olduğunu belirten Sinan Gedim, şöyle dedi :"Eğer o çubukların hepsini birer insan gibi düşünürseniz, onlar yan yana olmasaydı ve renksiz olsaydı kimsenin dikkatini çekmezdi. Zaman zaman toplumumuzun başına geliyordur. Aynı, tek tip düzgün insanları yan yana dizmeye çalışıyor devleti yönetenler, olmuyor. Geçmişte de olmadı, günümüzde de olmuyor, gelecekte de olmaz. Malzeme çok basit boru, öteki de boya. Biraz da onun kendini ifade etmesini sağlıyorsanız. Cepheye dikkatle bakarsanız renkler birbirine gökkuşağı gibi gayet uyumlu bir şekilde geçiyor. Ama maviyle lacivert arasında keskin bir çizgi var. Kimini rahatsız ediyor, kimini etmiyor. O keskin çizgileri de, toplumun içindeki keskin çizgileri de kabul edeceksiniz. Mimari yapılarımızda yüreklerimize bir şeylerin dokunması lazım."

 

Editör: Haber Merkezi