MEMORİAL Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, dünyada her yıl 6 milyon insanın doğrudan sigara başta olmak üzere tütün ürünleri kullanımında öldüğünü, yaklaşık 1 milyon da sigara içmeyen insanında 'ikinci el sigara dumanına' maruz kalmasından dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.

Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, '31 Mayıs Dünya Sigara İçmeme Günü' öncesinde, sigaranın insan sağlığına zararlarına dikkati çekti. Tütün salgınının dünya genelinde toplum sağlığını tehdit eden en önemli tehlike olarak görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Necla Songür, dünyada yılda 7 milyondan fazla kişi bu salgın nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti.

Bu ölümlerin 6 milyondan fazlasının doğrudan tütün kullanımından kaynaklandığına işaret eden Prof. Dr. Songür, yaklaşık 1 milyon kişinin ise sigara içmediği halde 'ikinci el sigara dumanı'na maruz kalarak yaşamını yitirdiğini ifade etti.

 

'BAŞKASININ DUMANI DA ZEHİRLER'

Sigara dumanı soluyanların 'pasif' içici olarak adlandırıldığını ifade eden Prof. Dr. Necla Songür, 'ikinci el sigara dumanı'nın içerdiği 4 binden fazla kimyasal bileşen ve 50'den fazla kanserojen ile dumana maruz kalan insanların önemli hastalıklara yakalanmasına neden olduğuna değindi. Sigara içilen ortamda bulunanların, tütünün zararlarından en az içen kişiler kadar etkilendiğine işaret eden Prof. Dr. Songür, şunları kaydetti: "Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sigara içilen ortamın 'güvenli' bir düzeyi yoktur. Tütün dumanını 5 dakika solumak bile; gözlerde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, akıntı, öksürük, boğaz ağrısı, kalp hızı ve tansiyonun yükselmesi, solunum şikayetlerinin artması, enfeksiyon ve var olan hastalıkların artması, kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi, astım, alerji ve kanser riskinde artışa neden olabilmektedir."

 

SOLUNUM SİSTEMİNDE ASTIMI TETİKLER, KOAH'A NEDEN OLUR

Prof. Dr. Songür, sigara ve tütün ürünlerinin vücuttaki her organa zarar verdiğini, sigara içen kişilerin daha kolay hastalandığını ve tedavi süreçlerinin içmeyenlere göre daha uzun olduğunu kaydetti. Tütün ürünlerinin kullanımı solunum sisteminde özellikle hava yolu hücrelerinde hasara yol açarak enfeksiyon oluşumunu kolaylaştırdığına değinen Prof. Dr. Necla Songür, "Sigara içenlerde bronşit, zatürre ve üst solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülür. Hava yollarında darlık ve akciğerin en küçük birimi olan hava keseciklerine zarar verir. Böylelikle ilerleyici bir hastalık olan kronik obstrüktif akciğer hastalığına (KOAH) ortaya çıkar. Sigara dumanı solumak astım nöbetlerini de tetikleyebilir. Yapılan araştırmalar aktif sigara içiminin, erişkinlerde astımın başlangıcı için önemli bir risk faktörü olduğunu da göstermektedir" diye konuştu.

 

KANSERDEN İŞİTME KAYBINA KADAR HER HASTALIĞA ZEMİN HAZIRLIYOR

Sürekli tütün kullanımı; ağız, boğaz, larenks, akciğer, yemek borusu, mesane, mide, pankreas, karaciğer, rahim ağzı kanserine neden olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Songür, "Özellikle sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma oranı 20 kat fazladır. Sigaranın kanser üzerindeki bilinen etkisinin yanı sıra özellikle işitme fonksiyonlarına da zarar verdiği bilinmektedir. Sigara içenler, içmeyenler göre işitme duyusunu daha erken yitirebilir. Bu kişiler kulak enfeksiyonları ve yüksek ses nedenli işitme kaybından daha kolay etkilenir. Orta kulak iltihapları da sigara içenlerde içmeyenlere oranla 3 kat daha fazla görülür" dedi.

 

KADINLAR DAHA ÇOK RİSK ALTINDA

Sigara içen kişinin kalbinin daha hızlı arttığını, kan basıncının yükseldiğini anlatan Prof. Dr. Songür, "Hipertansiyon riski oluşur, damar tıkanıklığı görülür, kalp krizi riski doğar, inme riski tetiklenir. Sigara içen kadınların kalp krizi geçirme olasılığı içmeyenlere göre iki kat fazladır. Bu risk başlama yaşının erken olması, içilen sürenin uzunluğu, günde içilen miktar ve özellikle sigara ile birlikte doğum kontrol haplarının kullanımıyla da ilişkilidir. Sigara kullanan kadınlar menopoza 1-2 yıl daha erken girer. Sigara, kadınlarda kemik yoğunluğunda azalma yaparak kalça kırıklarına neden olduğu gibi doğurganlığı da azaltır. Böylelikle; düşük, ölü doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu gibi sorunlarda artış görülebilir" dedi.

 

SİGARAYI BIRAKMAK ERKEN ÖLÜM RİSKİNİ AZALTIR

Sigara bırakıldıktan kısa bir süre sonra vücudun kendini iyileştirdiğini anlatan Prof. Dr. Necla Songür, "Kan basıncı, kalp ritmi, kan dolaşımı düzelmeye başlar. Kandaki karbonmonoksit düzeyi düşer, tat alma ve koku alma gelişir. 2 hafta sonra kan dolaşımı iyileşir ve akciğer fonksiyonlarında düzelme görülür. Bir yıl içinde nefes tıkanıklığı, öksürük ve kalp krizi riski azalır. 10 yıl sonra akciğer kanseri riski yüzde 50 oranında düşerken, 15 yıl sonra kalp krizi ve inme riski sigara içmeyenler ile aynı olur. Sigarasız geçen 10- 15 yılın ardından, hiç sigara içmeyenler ile daha önceden sigara içmiş olanların riski de eşitlenir. Sigarayı bırakmak her yaşta erken ölüm riskini en aza indiren önemli bir faktördür" diye konuştu. DHA

 

Editör: Haber Merkezi