Ziraat Türkiye Kupası'nda 3. Turunda MKE Ankaragücü ile eşleşen Serik Belediyespor'un bir tarihi futbol efsanesi olan rakibini yenerek efsane olacağını düşünüyorum.

Tarihinde ilk kez katıldığı TFF Ziraat Türkiye Kupası 2. Turunda Kale Belediyesporu eleyerek 3. Turada Türkiye Kupasının şampiyonlarından MKE Ankaragücü'nün rakibi olan Serik 90 dakikalık mücadeleye 26 Eylül Çarşamba günü Ankara'da sahaya çıkacak. MKE Ankaragücü Türkiye Kupası şampiyonu bir takım. Bu kupayı 2 defa kazanarak müzesine götüren Ankaragücü bu kupada 5 defa da final oynamış.

Ziraat Türkiye Kupası 2018-2019 statüsüne göre bu sezon gruplar olmayacak ve tüm maçlar eleme usulüne göre yapılacak. Ziraat Türkiye Kupası'nda 1, 2, 3 ve 4. tur müsabakaları tek maç eleme usulüne göre oynanıyor. Kupada 5. tur, son 16 turu, çeyrek final ve yarı final müsabakaları ise çift maç eleme usulüne göre yapılacak. Organizasyonda final müsabakası 16 Mayıs 2019'da, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından daha sonra belirlenecek kentte oynanacak.

İşte bu statüye göre Çarşamba günü MKE Ankaragücü oynanacak olan müsabaka sonucunda Serik rakibin elerse dediğimiz gibi hem efsane olacak hem de 4. Tura yükselecek. Tabii kupada üst turlara yükselmenin getirisi sadece tarihsel başarı ile sınırlı değil. Kupada ilerledikçe maddi anlamda da takımlar büyük gelir elde edebiliyorlar.

Finale 5 Maç Var

Serik Belediyespor bu turda Ankaragücü'nü geçerse Ziraat Türkiye Kupası'nda final oynamak için 5 takımı daha geçmesi gerekiyor. Bu zorlu bir yol mu? Tatbiki zor ama imkansız değil. Unutmayalım 2017-2018 Sezonu Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanan takımın adı Akhisarspor'du, Akhisar da Serik gibi bir ilçe. Dünya futbolunda da liglerden ayrı olarak düzenlenen kupalar çok renkli sonuçlara ve sürpriz takımların final oynamalarına sahne oluyor. Futbol geçmişimizde de üç büyük denilen Türk takımlarının alt kümelerdeki takımlara karşı alıkları mağlubiyetler de azımsanamayacak kadar çoktur.

 

MKE Ankaragücü'nü Tanıyalım

Ankaragücü hem tarihsel hem de lobi gücü anlamında Türk Futbol terhine damgasını vurmuş çok köklü bir kurumdur. MKE Ankaragücü Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluşundan da daha eski bir tarihe dayanır 31 Ağustos 1910 yılında kurulan kulüp tarihi boyunca sadece futbol da değil diğer branşlarda da faaliyet göstermiştir. MKE Ankaragücü'nün geçmişine kulübün resmi sayfasındaki bilgiler ışığanda bakalım.

Kuruluş

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul çapında maçların yapıldığı İstanbul Ligi sürmekteyken savunma sanayisinde çalışan işçi futbolcular ile buralara işçi yetiştiren meslek okullarında okuyan gençler kendi kulüplerini kurmak için girişimlerde bulunurlar. İmalat-ı Harbiye Mektebinin son sınıf öğrencilerinden Şükrü Abbas öncülüğündeki Turan Sanatkarangücü ile Agâh Orhan öncülüğündeki Altınörs İdmanyurdu aynı tarihte, 31 Ağustos 1910 günü kurulmuştur. İki kulüplü bir birleşmeyle kurulduğu için kulübün kurucu iki başkanı vardır. Bu başkanlar Kazım Bey ve Hasan Muslihiddin Bey'dir. Daha sonra birleşecek olan iki takım ilk maçlarını birbirlerine karşı yaparlar. 4 Nisan 1911 günü yapılan maç 0-0 berabere devam eden maç çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamamıştır. Bu dönemde sendikal faaliyette bulunarak işçi haklarını savunan çevrelerle kulüpler yakın temas halindedir.

İşgal yılları, Ankara ve Kurtuluş Savaşı

Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü, kuruluşuna öncülük ettikleri Cuma Ligi'nde kesintili de olsa oynadıktan sonra I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle oluşan yenilgi koşullarında spora ara vermek durumunda kalırlar. Kulüplerin tarihinde İstanbul'daki işgalcilerle yapılan maçlara dair bir kayıt bulunmaması, işgalcilerle maç yapılmasının reddedilmesiyle açıklanır. Kulüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuva-yi Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde kulüpler Anadolu'ya geçme kararı alır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında çok zor koşullarda orduya silah ve cephane sağlayan İmalat-ı Harbiye işçilerinin bazıları savaş sırasında hayatını da kaybedecektir.

Yeni Kurulan Cumhuriyet ve Başkentte Ankaragücü

Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen Cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, Ankaragücü'nün de temelleri atılır. 1920 yılından itibaren Ankara'da bulunan iki kulüp 1922 yılından itibaren yeniden faaliyete geçer. Başkent Ankara'da ilk resmî futbol maçı 26 Ekim 1922 günü bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu'nun bulunduğu yerde yapılan maçta Anadolu Sanatkarangücü askeri takım olan Talimgâhgücü'nü 2-1 yener. Başkentin gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte sonradan Ankaragücü adını alacak kulübe destek artar. Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen kulüp sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kuracaktır. Ankara'da kurulan ilk futbol ligi 1923-24 sezonuyla açılırken iki kulüp Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılır. Bu dönemden sonra çeşitli farklı isimler altında mücadele edilecektir. 1933 yılında bugünkü adı olan Ankaragücü adını alacak olan mahalli Ankara Liginde çok kez şampiyon olacaktır. Profesyonel milli ligin kurulmasıyla bugüne dek gelen macerasına devam edecektir.

Arma

İmalat-ı Harbiye çalışanları tarafından desteklenen ve çalışanların bizzat oynadıkları Ankaragücü arması da kuruluşu ile örtüşen bir semboldür. İmalat-ı Harbiye yani günümüz anlamıyla savaş malzemesi üretimi yapan devlet menşeili kuruluşun adıyla paralel olarak yatık bir mermiden esinlenerek çizilen logo asaleti ve vatanı müdafaayı simgelemektedir. Ayrıca şehit veren iki takımdan birisi olan Ankaragücü, ''Milli Mücadele'' yıllarında ülkeye yaptığı hizmetlerle ön plana çıkmıştır.

Efsane olmak'...

İşte böylesine tarihi bir geçmişe sahip olan ve efsane kulüplerden birsi olan MKE Ankaragücü ile eşleşmek Serik adına gurur verici bir olaydır. Ancak futbol sahada 11'er kişi ile oynanır. Serik rakibinin tarihine ve gücüne saygı duyarak Çarşamba günü maça çıkar ve rakibini elerse bizce tarihe geçer ve futbol efsanesi olarak anılmaya başlar.

 

Haber: Osman Türkçe


Editör: Haber Merkezi