ANTALYA Memorial Hastanesi Yenidoğan, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aşkın Güra, prematüre bebeklerin kanguru bakımıyla hayata daha iyi tutunduğunu söyledi.

17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla Antalya Memorial Hastanesi Yenidoğan, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aşkın Güra, prematüre bebeklerin bakımı ve gelişimine ilişkin bilgiler verdi. Dr. Güra, prematüre bebek bakımının son 10 yılda ilerlediğini, ileri düzey yoğun bakım ünitelerinin arttığını, bu sayede bebeklere daha iyi müdahalelerin yapıldığını, ölüm oranının azaldığını kaydetti.

Dr. Aşkın Güra, prematüre doğum yapacak annelerin ileri düzey yoğum bakım üniteleri olan hastanelerde doğum yapılmasının önemli olduğunu, bebekle oluşabilecek hasarın bu sayede en aza indirgeneceğini anlattı.

Son yıllarda tüp bebek tedavilerindeki düzenli gebelik sayesinde prematüre bebek doğumunun azaldığını, anne karnında bebeklerin daha uzun süre kaldığını ifade eden Dr. Aşkın Güra, bebek sayısı arttıkça prematüre bebek doğum oranının da arttığını söyledi.

 

AKCİĞER, KALP, GÖZ HASTALIĞI RİSKİ

Gebeliğin 37'nci haftasından önce doğan bebeklerin prematüre bebek olduğunu anlatan Uzm. Dr. Aşkın Güra, prematüre bebeklerin düşük doğum ağırlıklı, çok düşük doğum ağırlıklı ve ileri derecede çok düşük doğum ağırlıklı olarak 3 gruba ayrıldığını söyledi. Dr. Aşkın Güra, şunları kaydetti:"Haftası küçüldükçe bebeklerin yoğun bakımda yatma süreleri uzuyor. Bu bebekleri kaybetme oranımız artıyor ve ileride çıkabilecek hastalıklarla mücadele uzun yıllar sürüyor ve bu bebekleri takip ediyoruz. 23-24 hafta ve 500 gram üzerindeki bebeklere müdahale ediyoruz. Bu bebeklerde akciğer, kalp, göz, beyin, bağırsak, kemik gelişimi, kansızlık ve beslenme problemleri gibi hastalıklarla karşılaşabiliyoruz. Akciğer gelişimini tamamlayamadığı için uzun süre solunum cihazına bağlı kalan bebeklerde, akciğer hasarı geliştiği için özellikle ilk 2 yıl olmak üzere uzun yıllar solunum problemleri yaşayabiliyorlar. Kalpteki damarlar, delikler tam olarak kapanmadığı için de kalple ilgili sıkıntılar yaşanıyor."

 

'DOĞUMDAN SONRA İLK SAATLER ÇOK ÖNEMLİ'

Erken doğum yapan annelerin mutlaka 3'üncü düzey ileri yoğun bakım ünitesi ve deneyimli bir ekibi bulunan hastaneyi tercih etmesinin önemine işaret eden Dr. Güra, en iyi transferin anne karnındaki transfer olduğunu söyledi. Dr. Aşkın Güra, "Bu bebeklerin anne karnındayken 3'üncü düzey ileri yoğun bakım ünitesine sevk edilmesinde fayda var. Bu bebeklerin ambulansla başka bir hastaneye sevki sırasında ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Doğumdan sonra ilk saatler çok önemli. İlk saatlerde hiç çocuğa dokunmamaya çalışıyoruz. Beyin kılcal damarları çok hassas olduğu için bu bebekleri hemen sıvı ve ısı kaybetmemesi için solunum cihazına bağlayıp kuvöze alıyoruz. Tansiyon ve şekeri başta olmak üzere her şeyin stabil kalmasını sağlıyoruz. Bu tür bebeklerin transfer edilmesi son derece yanlıştır" dedi.

 

PREMATÜRE BEBEKLER, ANNE KOKUSU VE KALP SESİYLE HAYATA DAHA GÜÇLÜ BAĞLANIYOR

Prematüre doğum yapan annelerin bu dönemde ciddi psikolojik destek almasının önemli olduğuna da vurgu yapan Dr. Aşkın Güra, "Prematüre bebekler aylarca yoğun bakım ünitelerinde yatıyor. Anne baba her gün hastaneye ziyarete geliyor. Bebeklere kanguru bakımı yapıyoruz. Solunum cihazı olsa bile annenin plak göğsüne yatırıyoruz ki, annenin kokusunu, kalp sesini ve ten temasını hissetsin. Bu konuyla ilgili bilimsel araştırmalar var. Kanguru bakımları yapılan bebekler hayata daha iyi tutunuyor. Annenin bebekle temasını sağlıyoruz. Bu durum ebeveynler için çok zor bir durum. Onların bu konudaki psikolojik olarak kendilerini iyi ve güvende hissetmeleri için mutlaka deneyimli yoğum bakım ünitelerinde olmalarını istiyoruz" diye konuştu. DHA

 

Editör: Haber Merkezi