OBEZİTENİN tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda artan önemli bir sağlık sorunu olduğunu ve ‘salgın hastalık’ olarak kabul edildiğini kaydeden uzmanlar, çocukluk döneminde de görülme oranının yükseldiğini belirtti.

Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Seda Özer, çocukluk çağında obezite hakkında bilgi verdi. Çocuklarda obezitenin, vücut kitle indeksinin yaşa göre beklenen normal değerin üstünde olmasıyla belirlendiğini aktaran Seda Özer, "Çocukluk obezitesi, sadece gelişme çağında yarattığı psikolojik ve fiziksel sorunlar nedeniyle değil erişkinlikte görülen başta kalp damar hastalıkları, diyabet, üreme problemleri ve kas- iskelet sorunları gibi pek çok hastalığın temelini attığı için de tehlikelidir. Çocuklarda görülen obezitede, genetik ve doğumdan gelen hormonal bozukluklar risk faktörlerinin küçük bir oranını oluşturmaktadır" diye konuştu.

AİLE EN BÜYÜK ROL MODEL

Çocuklarda obezitenin en önemli nedeninin, ailenin çocuğa sunduğu beslenme ve aktivite alışkanlıkları olduğunu aktaran Seda Özer, "Yani çocuğun ailesinde gördüğü yaşam tarzı onun gelecekteki hayatını, hatta sağlığını etkilemektedir. Aşırı kilolu çocukların ailelerine bakıldığında, en az bir ebeveynin ya da hem anne hem de babanın kilo sorunu olduğu görülür. Ailenin kötü beslenme alışkanlığı, düzensiz öğünler, fast food, hazır gıda ve abur cubur tüketiminin fazla olması, kendi beslenme tarzını seçme şansı olmayan çocukları obeziteye yönlendirir. Çocukların sağlığı, şeker ve çikolata gibi market ürünleri ile ödüllendirmeyle riske atılmamalıdır" dedi.

ÇOCUKLARA DAHA HAREKETLİ BİR YAŞAM

Beslenme alışkanlıkları kadar çocuğun fiziksel aktivite düzeyinin de obezitenin gelişmesinde etken olduğunu kaydeden Seda Özer, "Çocuğun evden okula yürüyerek gitmesi bile en basit egzersizken günümüz koşullarında bu fırsatlar giderek ortadan kalkmaktadır. Ders ve ödev zorunluluğuyla günün büyük kısmını oturarak geçiren çocuklar, sokakta hareketli oyunlar oynama imkanı bulamamakta, boş vakitlerini de cep telefonu, bilgisayar ve televizyon karşısında harcamaktadır. Uzun süre televizyon izlemek, albenisi yüksek, ambalajlı ve sağlıksız gıda ürünlerinin reklamlarıyla karşılaşmaya; dolayısıyla da bu gıdalara karşı merak artışına yol açacaktır" diye konuştu.

Obezitenin pek çok hastalığı tetiklediğini aktaran Seda Özer, "Aşırı kilo sorunları ve obezite, çocuklarda birçok sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir ya da önemli hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Bunlar Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kan yağları ve kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, damar sertliği gibi kalp damar hastalıkları, eklem bozuklukları, uyku apnesi, kızlarda yumurtalık kistleri ve buna bağlı adet düzensizlikleri, aşırı tüylenme, erkek çocuklarda gömük penis ve hormonal bozukluklar, depresyon" dedi.

ÇOCUĞUNUZ ASOSYAL OLABİLİR

Çocukların obezitenin neden olabileceği sağlık sorunlarının yanı sıra sosyal ve psikolojik açıdan da pek çok problemle karşı karşıya kaldığını söyleyen Özer, "Yaşıtları arasında kilosu alay konusu olabilen çocuk, sosyal ortamlardan giderek uzaklaşmakta ve yalnızlaşmakta, bu uzaklaşmanın yarattığı travmayla bir süre sonra asosyal bireyler haline gelmektedir" dedi.

Seda Özer, çocukları obeziteden korumak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Bebeklere ilk 6 ay mutlaka anne sütü verilmelidir. Aile dengeli ve düzenli beslenmeyi bir alışkanlık haline getirmelidir. Spor aktiviteleri için çocuklara imkan yaratılmalıdır. Bir uzmana başvurularak gerekli ölçümler ve kan tetkikleri yaptırılmalı, çocuğun mevcut durumuyla riskleri belirlenmelidir. Ezbere sıkı diyetler yerine diyetisyen gözetiminde çocuğun yaş ve aktivitesine uygun beslenme planı yapılmalıdır. Kilo verme sürecinde çocuk; kilo kontrolü, beslenme düzeni ve hareket konusunda teşvik edilmelidir. Gerekli görüldüğü takdirde psikolog desteği geciktirilmeden alınmalıdır." DHA

Editör: Haber Merkezi