KALP Damar Cerrahisi Uzm. Op. Dr. Yurtman, genetik yapı ve beslenme alışkanlıklarının koroner arter hastalığı riskini artırdığını belirterek, “Ülkemizde, her yıl 2 milyon kişi bu havuza ekleniyor" dedi.

Side Anadolu Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzm. Op. Dr. Yurtman, koroner arter hastalığının (kalp damar hastalığı), en sık karşılaşılan kalp hastalığı olduğunu söyledi. Hastaların çoğunluğunun genetik geçişli olduğunu belirten Dr. Yurtman, ailesinde koroner arter rahatsızlığı olanlarda hastalık riskinin yüzde 60 ile başladığını söyledi. Dr. Yurtman, koroner arter hastalığında beslenmenin de önemli olduğunu belirtti. Dr. Yurtman, “Genetik yapımız koroner arter hastalığına uygun. Bizim popülasyonumuzda yıllık 2 milyonluk artış gösteren bir havuz var. Her sene 2 milyon kişi bu havuza ekleniyor. Direkt karşımıza rahatsızlık olarak gelmeyebiliyor ancak bu hastalığa yakalanıyor. Tabi bu oran yaşlandıkça artıyor" dedi.

AİLESEL HİKAYE ÖNEMLİ

Ailesinde kalp damar hastalığı olanların yüzde 60 risk altında olduğunu belirten Dr. Yurtman, “Kalp damar hastalığında birinci neden ailesel. Eğer ailenizde kalp damar hastalığı varsa sizde de kalp damar hastalığı olma ihtimali oldukça yükseliyor. Mesela babada kalp hastalığı varsa, erkek çocuklarında 40 yaşından sonra rastlanma olasılığı yüzde 60. İlave olarak tansiyon, kolesterol, göbek çevresi genişliği ve obezite varsa bunların her biri artı yüzde 10. Sonuç olarak bu ilave riskler de varsa hastalığa yakalanmak için kuvvetli bir adaysınız. Eğer aile hikayesi yoksa tek başına bir hipertansiyon, kolestrol ve kilo da bir sebep olabilir ama yüzde 10 oranında" dedi.

BELİRTİLER

Dr. Yurtman, koroner arter hastalığının belirtileri hakkında şu bilgileri verdi:“İki tip göğüs ağrısı vardır. Birincisi stabil göğüs ağrısıdır. Bu kişinin belli bir efor sarf ettiğinde örnek verecek olursak; spor yaparken, merdiven çıkarken göğüs bölgesinden başlayıp sırta, boyuna yayılan ağrıdır ve dinlenildiğinde geçer. İkinci tip ağrı ise stabil olmayan ağrıdır. Bunda ağrının en önemli karakteri efordan bağımsız olmasıdır. Hasta gece uykudan ağrıyla uyanır ya da duşa girip çıkınca yemekten sonra ağrı oluşur. Asıl korkmamız gereken durum budur. Birinci tip ağrıda doktora gelmek için genelde yeterli zaman vardır. Ancak efordan bağımsız oluşan ikinci tip ağrıda sabah krizden kalkamayabilirsiniz. Hele ki risk grubu içerisindeyseniz; özellikle de 50 yaşın altındaysanız geçirilen krizler hayata kast eder. Bu yüzden şikayetler ortaya çıktığında ivedilikle doktora görünmek gerekir."

TEDAVİ YÖNTEMİ

Koroner arter hastalığında yürütülen tedavi süreci hakkında da bilgi veren Dr. Yurtman, şu açıklamalarda bulundu:“Hastanın daha önceden bilinen bir rahatsızlığı yoksa önce kardiyolojiye gelmeli. Kardiyolojiye geldiğinde standart testler var, önce onları yapıyoruz. Hastanın hikayesini alıyoruz. Kalp hastalığından şüpheleniyorsak koşu bandı ile efor testine alıyoruz. Efor testinde pozitiflik bizim için önemli. Çünkü pozitif ise hastada bir şey var olduğuna hükmederiz. Tetkikler sonucunda da gerekiyorsa anjiyo yapıyoruz. Tanıyı kesinleştirdikten sonra da tedavi seçeneğine geçiyoruz." DHA

Editör: Haber Merkezi