AMERİKAN Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) ile Elektrik ve
Elektronik Mühendisler Enstitüsü'nün (IEEE) düzenlediği, havacılık alanında
elektriklendirilmiş uçak teknolojilerinin konuşulduğu en önemli sempozyumda,
'Hibrit- Elektrikli Uçak Tasarımı' araştırmalarına ilişkin 'En İyi Makale
Ödülü'nü kazanan Michigan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bölümü'nden Yrd. Doç.
Gökçin Çınar, "Şimdi ise çığır açan uçak teknolojilerinin sisteme
entegrasyonu ve tasarımı üzerinde çalışacağız" dedi.
ABD Michigan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bölümü'nde Ocak
2022'den beri yardımcı doçent olarak görev yapan Gökçin Çınar, hibrit-
elektrikli uçak tasarımı çalışmalarıyla tasarım ödülü kazandı. Ana uzmanlık
alanı yeni nesil sürdürülebilir uçak tasarımları olan ve özellikle hibrit- elektrikli
uçaklar üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapan Yrd. Doç. Gökçin Çınar'ın,
Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) fon desteği verdiği, 'Hibrit-
Elektrikli Uçak Tasarımı' ile ilgili çalışmalarını içeren araştırması, 'En İyi
Makale' ödülüne layık görüldü.
ELEKTRİKLİ UÇAK TEKNOLOJİLERİ
Yrd. Doç. Çınar, 'Hibrit- Elektrikli Uçak Tasarımı'
araştırmalarına ilişkin 'En İyi Makale Ödülü'nü, havacılık alanında
elektriklendirilmiş uçak teknolojilerinin konuşulduğu en önemli sempozyumlardan
biri olan ve resmi adı 'AIAA/IEEE Electric Aircraft Technologies Symposium'da
(EATS) aldı. EATS, her sene, uluslararası tanınırlığı ve saygınlığı olan AIAA
ve IEEE tarafından ortaklaşa düzenleniyor.
HİBRİT-ELEKTRİKLİ UÇAKLAR ÜZERİNE ÇALIŞIYOR
2012 yılında ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği'nden mezun
olan Yrd. Doç. Gökçin Çınar, dünyanın en iyi teknik üniversitelerinden biri
olan Georgia Tech'te burslu doktora hakkı kazandığını, 2018 yılında mezun
olduğunu belirterek, "Doktora tezimin konusu da elektriklendirilmiş -buna
yüzde 100 elektrik ve hibrit elektrik de dahil- uçak tasarımlarıydı.
Mezuniyetimden sonra 3 yıl Georgia Tech'te araştırma mühendisi olarak çalıştım.
Ocak 2022'de ise yine dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan University
of Michigan'in akademik kadrosuna katıldım" diye konuştu.
HAVACILIĞIN KÜRESEL ISINMAYA ETKİSİ
Havacılık ve uzay mühendisliği alanındaki çalışmaları
anlatan Yrd. Doç. Çınar, "Gelecek nesil uçakların fosil yakıtlara
ihtiyacını azaltmak için havacılık endüstrisinde çığır açan teknolojiler ve
tasarımlar üzerine çalışıyorum. Çalıştığım teknolojilerin başında hibrit-
elektrikli uçaklar yer alıyor. Hidrojen yakıtlı uçaklar da ilgi alanlarım
arasında. Bu tarz yeni teknolojileri uçaklara entegre ederek ortaya yeni uçak
tasarımları çıkartıp, bu tasarımların modelleme ve simülasyonunu yapıyorum. Bu
simülasyonlar bize gelecekteki 10 ila 30 yıl içinde göklerde görebileceğimiz
uçakların ne kadar fosil yakıt kullanacağını ve emisyonlarının ne olacağını
gösteriyor. Amaç havacılığın küresel ısınmaya etkisini bir an önce ve kalıcı
olarak azaltmak, bunu yaparken de yepyeni uçak tasarımları ortaya
çıkarmak" dedi.
MAKALENİN İÇERİĞİNİ ANLATTI
Makalede, Georgia Tech'te çalışırken liderliğini üstlendiği
ve NASA'nın Electrified Powertrain Flight Demonstration programı için
yaptıkları bir çalışmayı anlattığını belirten Yrd. Doç. Çınar, şu bilgileri
verdi:"Makalede, 2030 yılında kullanıma girebilecek, kısa ve orta mesafe
uçuş yapabilen uçakların itki sisteminin nasıl elektriklendirileceğini ve bu uçakların
nasıl tasarlanması gerektiğini anlattık. Paralel hibrit elektrik itki
sisteminin nasıl modelleneceğini ve bu sistemin uçuş sırasında nasıl
kullanılabileceğini detaylı olarak inceledik ve sunduk. Ayrıca bu sistemin
çeşitli uçak tasarımları üstündeki etkisini ve yakıt tüketimini nasıl ve ne
kadar azaltabileceğini araştırdık."
UÇAKLAR HAVAYI NE KADAR KİRLETİYOR
Uçakların yakıtlarının çevre kirliliğine etkisine de dikkat
çeken Yrd. Doç. Çınar, küresel havacılık endüstrisinin, korona öncesi 2019
yılında, 915 milyon ton karbondioksit emisyonu saldığını açıkladı. Bunun
insanlar yüzünden salınan bütün karbondioksitin sadece yüzde 2.1'ine denk
geldiğini kaydeden Yrd. Doç. Çınar, "Bütün ulaşım araçlarının içindeyse
yüzde 12'lik dilime tekabül ediyor. Ancak sorun, havacılığa talebin korona
öncesine kadar her yıl gittikçe artmasıydı. Korona sürecinde bu talep oldukça
azalmış olsa da, yakında tekrar eski haline döneceğini öngörüyoruz" dedi.
ELEKTRİKLİ UÇAK KARA ARAÇLARI KADAR KOLAY DEĞİL
Ayrıca bu süreçte diğer ulaşım sektörlerinin de hızla
karbondioksit salınımını azaltacak önlemler aldığına işaret eden Yrd. Doç.
Çınar, şu uyarıda bulundu: "Eğer havacılığa talep bu hızla artmaya devam
ederse ve biz gereken önlemleri alamazsak, 2050 yılına geldiğimizde hava ulaşımı,
küresel karbondioksit salınımlarının en büyük etkenlerinden biri olabilir.
Havacılıkta yeni teknolojilerin pazara girmesi, diğer sektörlere göre çok daha
uzun sürer. Dolayısıyla önümüzdeki 10 ila 30 yıl içinde bir etki yaratabilmek
için şimdiden çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ancak bu, kara
araçlarında olduğu kadar kolay değil."
HENÜZ ELEKTRİKLİ UÇAK ÜRETİMİ YOK
Şu anda aktif olarak ticari amaçlı kullanılan ya da seri
üretim aşamasında herhangi bir hibrit- elektrikli uçak çalışması olmadığını
kaydeden Yrd. Doç. Gökçin Çınar, "Şu an araştırma ve konsept ispatı
aşamasındayız. Bu yeni konseptlerle birlikte şu an bir kırılma noktasındayız.
Havacılık alanında bu kadar büyük bir değişim ve heyecan çok uzun yıllardır hiç
olmamıştı. Ama şimdi uçaklarla ilgili düşündüğümüz birçok şeyi değiştiren,
bilmediğimiz sulara açılmamızı sağlayan bir teknolojinin arifesindeyiz. Bu
radikal değişimler, normalden çok daha uzun sürecek bir çalışma istiyor"
dedi.
ÇALIŞMALAR SON 5-6 YILDA HIZLANDI
Klasik uçak tasarımının normalde yıllar alan bir süreç
olduğunu da anlatan Yrd. Doç. Çınar, "Yepyeni tasarımlar ise daha uzun
zaman alacak. Havacılık endüstrisi olarak bu konuda çalışmalarımız son 5-6
yılda çok hızlandı. Hem Boeing ve Airbus gibi büyük uçak üreticileri çevreye
duyarlı teknolojiler üstünde çalışmalarını artırdı, hem de bu alanlarda yepyeni
start-up şirketler kuruldu. Bu küçük şirketlerin bazıları, var olan uçakları
alıp itki sistemlerine pil ve elektrik motoru ekleyerek konsept araştırması
yapıyor. Bu uçaklar şu an uçuş testi aşamasında" diye konuştu.
ÇIĞIR AÇAN UÇAK TEKNOLOJİLERİ İÇİN ÇALIŞIYOR
Kendisinin de araştırmalarında şu an uçuş testi aşamasındaki
uçakların bu şekilde modifiye edilmesine yer verdiğini söyleyen Yrd. Doç.
Çınar, şunları söyledi: "Ancak benim asıl çalışmalarım, sıfırdan başlanan
ve yakıt tüketimini en aza indirmeyi amaçlayan tasarımlar üzerine. Michigan
Üniversitesi'nde bu alanda çalışmak için yeni bir araştırma grubu kurdum. İsmi,
'Integrated Design of Environmentally-friendly Aerospace Systems Laboratory',
yani IDEAS Laboratuarı. Yeni doktora öğrencilerim eylül ayında katılacak.
Birlikte çığır açan uçak teknolojilerinin sisteme entegrasyonu ve tasarımı
üzerinde çalışmalarımıza devam edeceğiz." (DHA)