Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay'da eşi ve çocuğuyla
yakalanan milli tenisçi Halil İbrahim Acemoğlu, deprem travmasının üstesinden
gelebilmek için dünya şampiyonasında raket sallıyor.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde devam eden Uluslararası Tenis
Federasyonu (ITF) Masterler Turu Dünya Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil eden
Acemoğlu yaptığı açıklamada, depremi unutmak için turnuvaya katıldığını
söyledi.
Depreme Hatay'da eşi ve çocuğuyla yakalandığını ifade eden
Acemoğlu, şöyle konuştu:
"Deprem saatlerinde uyuyorduk. Deprem anında eşim
uyandırdı. Hemen çocuğumun odasına gittim. Çocuğumu aldım. Deprem hiç bitmedi,
sanki saatlerce sürdü. O an hiçbir şey düşünemedik. Deprem hızlanınca yere çöktük.
Pozisyon aldık. Depremin durmasını bekledik. Elektrik yoktu. Her yer
karanlıktı. O an ışıldağın yeri aklıma geldi. Deprem durur durmaz ışıldağı
aldık ve hemen aşağıya indik. Birinci kattaydık zaten. Sonra hemen dışarıya
çıktık. Ayağımızda ayakkabı yoktu. Hava çok soğuktu. Saatlerce çok üşüdük.
Umarım bir daha kimse böyle bir acıyı yaşamaz."
"Turnuvaya Katılarak Depremi Unutmaya Çalıştım"
Hatay'da bir spor merkezinde tenis antrenörlüğü yaptığını
ifade eden Acemoğlu, depremi, o korkuyu fazlasıyla yaşadığını, eniştesi,
halası, ve 10 öğrencisini kaybettiğini belirtti.
Depremin kendisini mutsuz ettiğini vurgulayan Acemoğlu,
"Bu organizasyona katılarak bunu unutmaya çalıştım. Tenis sporunu çok
seviyorum. O yüzden biraz da olsa bu travmayı atlatacağıma inandığım için
sporumu yapmaya devam ediyorum. Spor yapmak, tenis oynamak bana daha iyi
geliyor. En azından diğer insanlara göre deprem travmasını biraz daha çabuk
atlatacağıma inanıyorum." diye konuştu.
- "Hayalim vardı, milli sporcu olmak"
Depremden 2 ay önce yapılan milli takım seçmelerinde
başarılı olarak milli forma giyme hayaline kavuştuğunu ifade eden Acemoğlu,
şunları kaydetti:"Deprem olunca eşyalarımın hiçbirini alamadım. Raketim,
kıyafetlerim, ayakkabılarım falan hepsi enkazın altında kaldı. Alanya'da bir
otelde konakladık. Depremden sonra 1 hafta boyunca bu turnuvaya
katılamayacağım, ülkemi temsil edemeyeceğim diye çok üzülmüştüm. Çünkü benim
hayalim vardı, milli sporcu olmak. O ara en azından kafamı dağıtayım biraz
antrenman yapayım diye tenis kortlarına baktım. Sağ olsun Turgay Soysal Tenis
Akademisi bana kortlarını açtı. Tenis kıyafeti, ayakkabı ve raketlerimi de
ayarladılar."AA