GÜNDEM

Köksal: “Hakka Yakınlık Ve Halka Fedakarlık”

İlçe Müftüsü İbrahim Köksal; “Kurban ibadetinin ruhunda hakka yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır.”

Serik İlçe Müftüsü İbrahim Köksal Pazar günü başlayacak olan Kurban Bayramı ile ilgili açıklamalar yaptı. Kurban ibadetinin ruhunda hakka yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışının var olduğunu belirten Müftü Köksal, kurbanın, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesi olduğunu ifade etti.

Serik İlçe Müftüsü İbrahim Köksal açıklamasında şunları söyledi; “Sözlükte yaklaşmak, Allah’a (c.c.) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kurban Bayramı’nda kesilen kurbana "udhiyye", hacda kesilen kurbana ise "hedy" denir.”

“Milletimizin Dinî Hayatında Önemli Bir Yer Tutmaktadır”

“Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, İlâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenâb-ı Hakka yaklaşmakta, hem de maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Kurban İbadeti, Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.”

“Dünya Malına Tutkunluktan Kurtarır”

“Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed, Medine’de bulunduğu on yıl süresince her yıl aynı şekilde kurban kesti ve Müslümanlarla birlikte bayram kutlaması yaptı. Kurban Bayramı kutlamalarını, kadınların ve genç kızların da katıldıkları bayram namazı ile başlatırdı. Namaz ve hutbenin ardından tekbirlerle kurbanları kestirirdi. (İbn Sa’d, I, 213-214.)

 Hz. Peygamber bayram günlerinin, oruç değil yeme içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu söyler, ashabını şu sözlerle kurban kesmeye teşvik ederdi: “Âdemoğlu, kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amal işlemez. Kurban; kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelir. Kurbanın daha kanı yere düşmeden önce Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlarla nefsinizi arındırın.” (Tirmizi, Edâhi ,1.)

Kurbanın ibadet boyutu kadar, toplumsal fonksiyonu da önem arz eder. Allah için kesilen kurban ibadetinde, tüketimi itibariyle muhtaç insanların doyurulması gibi pratik bir amaç gözetilir. Buradaki hikmet, Allah rızası ile birlikte yoksulun et ve gıda ihtiyacını karşılamaktır. Böylece kurban, Müslüman toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Zengine malını Allah rızası için harcama ve başkalarıyla paylaşma haz ve alışkanlığını verir; onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Neticede fakirleri de bayram günlerindeki  sevince ortak ederek, birlik ve kardeşlik içinde huzurlu bir bayram geçirmelerini sağlar. (“Kurban”, DİA, XXVI, 436) “

“Kurban, Paylaşmak, Mümin Kardeşi İle Yakınlaşmaktır.”

“Hikmet boyutuyla ele alındığında kurban, zengini muhtaç kardeşlerine yaklaştıran önemli bir vesiledir. Komşuları, akrabaları, dostları, yakın olsun uzak olsun kardeşleri birbirine bağlayan ve ruhları kaynaştıran bir ibadettir. Vekâlet yoluyla Afrika’da, Asya’da adını dahi duymadığı birçok yoksul ülkede yaşayan hiç görmediği, tanımadığı, aç ve muhtaç kardeşlerine uzattığı bir eldir. Binlerce kilometre uzaktaki kardeşleriyle yakınlaşmanın, bütünleşmenin, ümmet olmanın adıdır kurban. Yoklukların, afetlerin yaşandığı coğrafyalara ulaşmak, fizikî mesafeleri gönül coğrafyasında aşmak, onların dertlerini paylaşmak, onlara umut ışığı olmaya çalışmaktır.

Kurban samimiyet, teslimiyet,  imtihan ve fedakârlıktır. Kurban, Allah’ın emrine teslim, Rasulünün uygulamasına tabi olmaktır. Kurban ibadetinde derin bir kulluk bilinci vardır. Kesilen hayvanın ne eti ne de kanı Allah’a ulaşmazken, kurbanla müminin olgunlaşması, Rabbine yaklaşması, muttakilerden olması amaçlanmaktadır.  Kurban hem fert hem de toplum yararı olan bir ibadettir. Kurban, paylaşmak, mümin kardeşi ile yakınlaşmaktır. Bugün hem ülkemizde hem de dünya üzerinde milyonlarca yoksul insan var. Onları sevindirmek, onlara kardeş olduğumuzu hissettirmemiz için bir fırsattır bu kurban. İhtiyaç sahibi kardeşlerimize kurban etini ikram etmek için gayret gösteren pek çok gönüllü teşekkül gibi Türkiye Diyanet Vakfımız da ibadet ve emanet bilinciyle ‘Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu’ gerçekleştirmektedir. ‘Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş’ şiarıyla bu yıl da başta depremden etkilenen iller olmak üzere ülkemizin dört bir yanındaki kardeşlerimize kurban emanetlerinizi güvenle ulaştıracağız. Dünyanın pek çok bölgesinde mazlum, mağdur ve muhtaçlara yardımsever milletimizin iyilik elini uzatacağız. Acıları, zulümleri, gözyaşları ve hüzünleri el birliğiyle sevince dönüştüreceğiz. Kimsesizlerin kimsesi olacak, mahzun yüzleri birlikte güldüreceğiz inşallah. Bu vesileyle din görevlilerimiz, ilçe müftülüğümüz, Türkiye Diyanet Vakfımızın internet sitesi aracılığıyla kardeşlerimiz bu iyilik ve hayır kervanına katılabilirler. Yurt içi kurban bedeli 11750 TL, yurt dışı kurban bedeli 4750 TL’dir.

Rabbimiz keseceğimiz kurbanlarımızı kabul, rızasını kazanmaya vesile eylesin. Kurban bayramımızı İlçemiz, milletimiz, memleketimiz, İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile eylesin.”

Haber: Osman Türkçe